Hayatta hiç beklenmedik bir anda, daha önce başımıza gelmeyeceğini düşündüğümüz olaylar birden bire yaşamımıza renk katar. Benim için bu renk, Bakırköy gecelerinde karşıma çıkan Carla oldu. İçinde şaşkınlık, kahkaha ve bolca dostluk barındıran bu hikaye, hem benim hayatımı değiştirdi hem de unutulmaz bir anı haline geldi.
Kendi halinde biri olduğumu söyleyebilirim. Genelde gözlemler yapar, insanları izler, yanlarında usulca oturup sohbetlerini dinlerim. Ancak bir gece, Bakırköy’de bir arkadaşla buluştuğumda işler hiç tahmin etmediğim şekilde gelişti.
Göz Alıcı Bir Enerji
Bahsi geçen gece, Bakırköy’de yeni açılan bir kafede toplanmıştık. Arkadaşlarla sohbet, kahkahalarla ilerliyordu. Ancak kafede biri vardı ki, görmezden gelebilmek imkânsızdı. Carla ismiyle tanışacağım bu kişi, kırmızı saçları ve göz kamaştırıcı özgüveniyle adeta bir manyetik alan oluşturuyordu.
İlk başta Carla’ya yaklaşmayı düşünmedim. Hatta öyle bir planım yoktu. Ama Carla, bulunduğu odada kendi kendine de bir çeşit sohbet başlatabiliyor gibiydi. Oturduğu masadan duyulan kahkaha sesleri ve yanındaki durmaksızın gülen insanlar yetip artıyordu. Göz ucuyla izliyordum ama bu büyüleyici enerjiyi fark etmemek imkânsızdı.
Carla İle İlk Temas
Tam o sırada, bir kahve sipariş etmek için kasaya gitmiştim ki Carla’yla göz göze geldik. Olur da bir insanın bakışlarıyla sizi hipnoz etmesi mümkünse, Carla bunu kesinlikle başardı. Elindeki kibar kahve fincanını kaldırarak, “Sadece bakmak mı, yoksa konuşacak mıyız da?” diye bir laf attı. İşte o anda zaten bastırmaya çalıştığım utangaçlık tamamen yerle bir oldu.
“Eee… Merhaba!” diyebildim sonunda. Ama Carla duracak gibi değildi. Devam etti, “Merhaba değil, nasılsınız diye sorarlar! Ben Bakırköy travesti Carla. Seni buralarda daha önce görmemiştim, hoş geldin Bakırköy’e.”
İşin doğrusu, o an Carla ile nasıl bir maceraya atılacağımın farkında değildim. Ama bileti almış, trene binmiştim bile.
Hızlandırılmış Carla Tanıtım Filmi
Carla fazlasıyla konuşkandı. Belki de sosyal kelebek tabirinin vücut bulmuş haliydi. Beş dakika içinde hayat hikayesinin özetini ezberleyebilmiştim. “Bakırköy sokakları benim podyumum!” diyordu. Sonra aniden duraksayıp ekliyordu, “Ama içimde hep bir ev hanımı var; makarna yapmayı severim.”
Bu tür birine rastlamanız pek sık olmaz, değil mi? Hem büyüleyici hem komik hem de gerçek bir insan. Onun sahte bir yönü yoktu. Bu otantik tavrı beni daha çok etkiledi.
Carla’nın Hayata Dair Felsefesi
Sohbet uzadıkça Carla’nın hayata bakışı hakkında daha da fazla fikir sahibi oluyordum. En sevdiği laf, “İnsanları kendinle barıştırmak yerine, yoldaş olmayı dene!” idi. Bakırköy sokaklarında karşılaştığı tüm zorluklarla dans eder gibi mücadele ettiğini öğrenmek gerçekten ilham vericiydi.
Hatta bir anısını paylaştı o gece. Sokak sanatından hoşlandığını, zaman zaman da duvarlara küçük resimler çizdiğini anlattı. Fakat bir gece, çizim yaptığı sırada bir polis memuruyla burun buruna gelmiş. “Açıklamam gerektiğinde, elimdeki boya kutusunu bir Picasso edasıyla tuttum ve ‘Sanat dünyayı kurtaracak ama ben de önce eve geç kalmamaya çalışıyorum’ dedim,” diye anlattığında hepimiz kahkahalara boğulduk.
Bu hikaye gerçekten Carla’nın neşesini ve canlılığını anlatıyordu. Hayatı bir sanat eseri gibi yaşamaya çalışıyordu ve samimiyeti çevresindekilere bulaşıyordu.
Carla’nın Özel Mekanı
O gece sohbet bir süre sonra Carla’nın favori mekanlarından biri olan eski bir meyhanede devam etti. Mekânın sahibiyle “tanışıklıkları” olduğunu, buranın onun ikinci evi sayıldığını belirtti. Hepimiz yere serilen küçük bir minder grubuna yerleşip sohbeti derinleştirdik. Carla burada adeta bir yeraltı prensesi gibiydi. Herkes onunla tanışmaya gelmiş gibiydi.
Bu sırada Bakırköy Travesti Carla’nın gülümsediğini, öylece konuşmalarımızı ve yüz ifadelerimizi izlediğini fark ettim. “Biliyor musun,” dedi, “hayatta bir şeylere çok sahip olmadan da kraliçe gibi yaşanılır. Önemli olan, insanlar için bir neşe kaynağı ve güven hissi olmaktır.”
Veda Ama Unutulmaz
Carla ile birkaç saatlik sohbet o kadar etkileyici, sıcak ve samimiydi ki saatlerin nasıl geçtiğini anlamadık. Gecenin sonunda vedalaşırken bana, “Seni iyi ki fark ettim. Bundan sonra, en dipte bile olsak bir omuz başı olacak. Tamam mı?” dedi.
Bakırköy travesti Carla hayatıma girdi ve hem insanlara hem de hayata bakışımı değiştirdi. Bu kadar “gerçek” birine rastlamak, onların hikayelerini bilmek gerçekten unutulmaz bir deneyim. Carla bir kahkaha, bir anı ve bir ilham olarak hep hayatımda kalacak.