Bakırköy’de Travesti Olmanın Getirdiği Alışkanlıklarla Gelen Eğlenceli Yüzleşmeler

Bakırköy’de travesti olarak yaşamanın insana kattığı ayrı bir mizah duygusu var diyebilirim. Yalnızca oturduğunuz yerin yaşattığı deneyimler değil, aynı zamanda bölgeye özel alışkanlıklarla başa çıkmak da günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası. Özellikle Bakırköy travesti olup dışarıya çıktığınızda, komşuların şaşkın bakışları, alışveriş maceralarındaki maceraperestlik ve mahallenin kedileriyle yaşanan minik dramalar… Her biri hayatınıza ayrı bir renk ve kahkaha katıyor. O yüzden bugün Bakırköy’de travesti olmanın buram buram komediyle harmanlanmış minik yüzleşmelerini size aktaracağım.

Bakırköy’de Günlük Mini Maceralar

Bakırköy’de travesti olduğunuzu bazen önemsiz gibi görseniz de sabah kalktığınız andan itibaren hayatınızın her alanına sirayet eden minik detaylar arasında kayboluyorsunuz. Gözlerinizi yeni açarken dışarıdan gelen korna sesleri, simitçi amcanın “Taze simit!” bağırışları ve gülüşmeler arasında, Bakırköy’de travesti olmaya dair benzersiz anlar birikiyor.

Ayaküstü Komşu Diyalogları

Bakırköylü bir travesti olarak sokağa çıktınız mı, mutlaka komşuların radarına yakalanırsınız. Her gün mutlaka bir komşuyla küçük bir sohbete girer, farklı yorumlara maruz kalırsınız. Geçen hafta mesela, apartman önünde karşılaştığım Selma Teyze’yle başladık sohbete, konu bir anda “Bakırköy’de bir travesti olarak yaşamak nasıldır acaba?” merakına döndü. Sohbet öyle bir noktaya geldi ki, ister istemez kendi hayatımı talk show gibi anlatırken buldum.

Yine de buralarda en komik olan şey, herkesin mutlaka küçük sırlar ve büyük meraklarla dolu olması. Komşulardan “Kız, travesti olmak kolay mı?” diye beklenmedik sorular gelince, gülmemek elde değil.

Bakırköy Pazarı ve Minik Krizler

Pazar günü geldi mi, bir travesti olmak pazara bir özgüvenle inmektir bence! Kalabalıkta dolaşırken ayrı bir dikkat çekiyorsunuz, tezgahların rengarenk domateslerinden bol kahkahalara, kasada sıra beklemekten sebzelerin tadına bakmaya kadar… Geçenlerde pazarda bana “domateslerin en sulu olanını sen seç!” diyen bir tezgahçı ile kahkahaya boğulduk. Hiç tanımadığınız insanlar bir anda arkadaşınız oluveriyor.

En eğlenceli yanı, pazardan dönerken herkesin iki eli dolu, yanından geçen başka bir travesti ile göz göze gelip “Bu yorgunluk ancak bizde olur!” diye sessizce anlaşmak.

Toplu Taşıma ve Kitaplar

Toplu taşımada travesti birey olmanın kendi çapında bir eğlencesi var. Otobüste ayakta yolculuk ederken, sağdan soldan gelen bakışlar, minibüste oturan gençlerin “Bakırköy’de travesti olmanın zorlukları var mı?” diye fısıldaşmaları… Kulağınızı tıkayıp hızınıza hız katmaya çalışırken hemen yandaki teyze “Sen dekor gibisin yavrum, hayatımıza renk katıyorsun!” diye gülümseyince dünya bir anda güzelleşiyor.

Bir seferinde kitap okurken yanımdaki beyefendi toplu taşımanın ani freninde neredeyse kucağıma yuvarlandı.

Kediler ve Mini Dedektiflik

Bakırköy’de travesti olmanın en tatlı yanı sokak kedileriyle yaşanan küçük dedektiflik hikayeleri. Mahallenin maskotu haline gelen kediler, sanki bizi de grubun bir parçası olarak görüyor. Her sabah Cipy adlı tekirle selamlaşmak şart! Yanından geçenler “Travesti olup her gün aynı kediyle dertleşmek enteresan olmalı!” diyor, oysa bu artık benim rutinim.

Bir gün balıkçı önünde toplanan kedilerle selfie çekmeye çalışırken, mahalledeki çocuklardan biri “Bakırköy’de bir travesti selfie çekerken kediye denk gelmek %80 ihtimal galiba!” diyerek beni kahkahaya boğdu.

Hayatın Eğlencesini Çıkartmak

Travesti yaşamı bazen küçük şaşkınlıklar, bazen büyük kahkahalarla dolu. Burada herkesin birbirinden komik anısı var. Her sabah “Acaba bugün hangi sürprizlerle karşılaşacağım?” diye heyecanla güne başlıyorsanız, bilin ki Bakırköy’de travesti olmanın neşesini doya doya yaşıyorsunuz demektir.

Komşular, pazar tezgahları, kediler ve toplu taşıma serüvenleriyle dolu Bakırköy’de travesti olarak hayat bir başka akıyor. Her gün yeni bir anı yazmak ve bu eğlencenin parçası olmak ise paha biçilemez.