Ahh Bakırköy… İstanbul’un kalbinde bir semt, sokakları hikâye kokan, insanıyla sıcak mı sıcak! Hepimiz gibi, Bakırköy travestileri olarak da bizim kendi hayallerimiz, kaygılarımız ve arzu ettiğimiz bir yaşam var. Haydi, gelin, biraz bu hayalleri ve istekleri dillendirelim. Hem gülüp neşelenelim, hem de belki bir yerlerde sesi duyulması gereken insanlar olarak sesimizi ulaştıralım.

Ve tabii ki araya biraz espri sıkıştıralım. Yoksa hayat nasıl çekilir? 😉

Biraz Anlayış, Çok Bir Şey Değil

İlk isteğimiz, anlayış arkadaşlar. ‘Neyi anlayalım?’ derseniz, insan işte yargıladığı şeyleri pek anlamıyor. Evet, biz de toplumun içindeyiz. Sokakta yürüyoruz, markette alışveriş yapıyoruz ve evet, kahveden biraz fazla şeker istiyoruz. (Tamam, çok şeker seviyoruz ama mesele bu değil!)

Toplum içinde kimseyi rahatsız etmiyoruz. Bize gösterilecek küçük bir saygı ve hoşgörü için gökkuşağı yaratmayacağız ama azıcık rüzgar kessiniz yeter. Çünkü “o gözler varya…” (Evet, sanki büyüteçle bakıyorlar gibi bazen.) Bir şey demeyecekseniz, bari susun be kardeşim!

Bize Edilen “Dokundurmalı” Sorulara İçimizdeki Baloncuklar

“Ama neden bu şekilde yaşıyorsun?”
“Hadi ama, gerçekten bu musun?”

El insaf be! Biz birilerini mutlu etmek için burada değiliz. Biz zaten buradayız, nokta.

Güçlü Dostluklar ve Komşuluklar Arıyoruz

Bakırköy travestileri olarak, “Ersin abi ekmeği markette unutmuş ama çok tatlı bir insan” gibi komşu olmayı istiyoruz. Hayalimiz şu; apartman merdivenlerinde karşılaştığımızda “Günaydın, nasılsınız?” diyebilen ve konuşmamıza devam eden bir komşuluk ağı. Çünkü insanlar sevecekse buna kapıdan başlamazsa nereden başlasın? Komşuluk dediğimiz şey sadece alt katın bozuk musluğuna inmeyi mi öngörmeli?

Bakın ya da şöyle düşünelim… Mahalleden biri bize gülümserse, bir kahve ısmarlarsa, biz de ona 18 rengin karışımı eyeliner inceliğinde dert dinleriz. Taş gibi dayanışma olur.

Samimiyet ve Espri Paylaşma Ligi

Bir şeyi netleştirelim, herkes gibi biz de kahkaha atmayı seviyoruz. Ama bizimle değil, BİRLİKTE gülün. “Topuk sesi duyduğumda travesti olduğunu anlıyorum” demek espri değil şekerim. Bunu gülünç bulmadığımızı 2025’te konuşurken neden açıklıyoruz ki? Başka bir örnek olarak; “Bak, sen çok güzelsin ama keşke erkek olsaydın” bir övgü değil. Hikaye anlatır gibi, direkt çekip geçmediğin bir köprü kur zaten kardeşim!

Ve espride şakayı geçiyorsan, cool olmayı dene. Zorlama olmadıkça, insanlar kendiliğinden kahkahalara uyanır.

Mekanlarımızı Normalleştirelim Bakırköy Travestileri

Küçük bir rica: Lütfen bazı mekanları sadece “Onlar gidiyor ya…” şeklinde damgalamayın. Hep beraber orayı kullanalım, nihayetinde herkesin yolu tatlılığa çıkar. Travesti mekanlarında çaldığımız müziğin ritmini koca sahne gibi düşünmeyin. Şenlik havasındayken eğlenmeyi hak ettiğimizi unutmayın!

Ayrıca, mekan tasvir etmek gibi olmasın ama Bakırköy’de Kimberley’s Cafe’ye gitmiş olan var mı acaba? Kendi “travesti takımı” dans patikleriyle çay yudumluyor, Instagram story’leri çekiliyor.

Biraz Farklı Ama Bir Arada Olma Hakkı

Peki ya mahalle düğününe katıldığımızda surat ekşitenler? Bak, enişte alkol almasın – onu anlıyoruz. Ee ama biz dans ederken, kapının önünde bakılacak şey değiliz arkadaşlar şunu Mazhar’ın Türk filmi değerlerine bırakın. Bütün mahalle neşesiz kalmayacak sonuçta, ne kadar istersek unutup kol kola şarkı söyleriz.

İş ve Ekonomik Hayat

Kendi adıma Bakırköy’deki tatlı dükkanlarına da atıfta bulunayım. Kadın makyajıyla kelepçe kimileri çizerken, yürüyen her personelde saygınlık tırmandırmasını hayal edin. Zaten korumalar değil mi? Şöyle ki; insana profesyonellik özeniyle bakarak tamamlanır. İş alanındaki bu kimyasal semtten beklentimizdir. Araştırmalar demişken; mavzer treni duruyor olabilir ama biz kendimizi “dondurma satarken” çiçek gibi hayal ediyoruz!

Gerçek numaralar elimizde netleşse, ‘Of ben de participe olacağım’ kısmıdır.

Gökkuşağını Tabelaya Değil, Düşlere Kaskatmalı Koyalım

Sonuçta İstanbul koskoca bir şehir. Bakırköy de bunun dev yürekli mahallelerinden biri. Biz buradayız ve burası gibi yerlerde, travestiliği eksik ya da fazlalık değil, hayatın bir parçası olarak gören bir topluma duyduğumuz özlemimiz, inanın ki çok değil.

Alın size bir istek listesi. Hem kısa hem net – haksız mıyız? Haydi bir kahve ve sıcak simit eşliğinde hep birlikte daha renkli bir Bakırköy hayali kuralım!